İkinci sınıflara İngilizce öğretirim.
- I teach English to the second year classes.
Sınıflara henüz kayıt olmadım.
- I haven't registered for classes yet.
Kitaplıkta İngilizce-Japonca bir sözlük var mı?
- Is there an English-Japanese dictionary on the bookshelf?
Sözlük mü satın alacaksınız?
- Are you going to buy a dictionary?
Lütfen sınıfta koşmayın.
- Please don't run in the classroom.
Bu sınıf 15 erkekten ve 28 kızdan oluşuyor.
- This class consists of 15 boys and 28 girls.
Ders esnasında Japonca konuşmamalısınız.
- You must not speak Japanese during the class.
Matematik dersi iyidir.
- The mathematics class is good.
Sami derslikten çıktı.
- Sami came out of the classroom.
Kütüphaneci kitapları konularına göre sınıflandırdı.
- The librarian classified the books according to subject.
Postanede, posta gideceği yere göre sınıflandırılır.
- In the post office, mail is classified according to the place where it is to go.
Geçen yıl baharda bir yemek kursuna katıldım ve ekmek nasıl pişirilir öğrendim.
- Last year in the spring I attended a cooking class and learned how to bake bread.
Bu yarıyıl tatilinde hangi dilin kursunu alacaksın? Arapça 5. seviye.
- Which language class are you taking this semester? Arabic Level 5.
Tom sınıfta hayal kuruyordu.
- Tom was daydreaming in class.
Bu yarıyıl tatilinde hangi dilin kursunu alacaksın? Arapça 5. seviye.
- Which language class are you taking this semester? Arabic Level 5.
Ben klasik müziği çok severim.
- I like classical music very much.
Klasik müzik dinlemeyi severim.
- I like to listen to classical music.
Burjuva terimi hem orta hem de üst sınıflara bir hakaret olarak kullanılabilir.
- The term bourgeois can be used as an insult by both the lower and the upper classes.
Tom cinsel eğitim dersi sırasında uykuya daldı.
- Tom fell asleep during sex ed class.
Ders başlamadan önce sana sarılmak istedim ama bir eş cinsel gibi görünmek istemedim.
- I wanted to hug you before class started, but I didn't want to look like a lesbian.
Ben orta tabaka değilim.
- I'm not middle class.
Tom orta tabaka, değil mi?
- Tom is middle class, isn't he?
O klasik ya da folk, her türlü enstrümanı çalabilir.
- She can play all kinds of instruments, classical or folk.
Her zaman sınıf arkadaşlarına gösteriş yapan türde bir çocuktu.
- He was the kind of kid who was always showing off to his classmates.
Ben hiç birinci mevkide uçmadım.
- I've never flown first class.
Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar.
- In the first years that Coca-Cola was produced, it contained cocaine. In 1914, cocaine was classified as a narcotic, after which they used caffeine instead of cocaine in the production of Coca-Cola.
Tek başına mı yoksa bir grupla birlikte mi egzersiz yapmayı seversin?
- Do you like to exercise alone or with a class?
Apologizing for losing your temper, even though you were badly provoked, showed real class.
This word has a whole class of metaphoric extensions.
Magnolias belong to the class Magnoliopsida.
I used to fly business class, but now my company can only afford economy.
It is the class of Italian bottled waters.
... whether it's through classes or online training, ...
... all all social classes sharing ...