Bir şüphelinin suçlu olduğunu ispatlamak için mahkemedeki savcılar iddialarını kanıtlamak zorundadır.
- Prosecutors in court have to substantiate their claims in order to prove a suspect is guilty.
Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.
- The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them.
Bazıları tam vücut tarayıcılarının dördüncü yasa değişikliğini ihlal ettiğini iddia etmektedir.
- Some claim that full-body scanners violate the Fourth Amendment.
Kar payını talep etti.
- He claimed his share of the profits.
Bagajımı talep ettim.
- I claimed my baggage.
Bagajımı nereden talep edeceğim?
- Where do I claim my baggage?
Kar payını talep etti.
- He claimed his share of the profits.
Goethe iddia etti, yabancı dilleri konuşamayan birisi kendi dilini de bilmez.
- Goethe claimed, one who cannot speak foreign languages does not know one's own language either.
Tom zengin bir aileden geldiğini iddia etti.
- Tom claimed that he came from a rich family.
Ürünlerimizin iddia ettiğimiz kadar uzun ömürlü olmadığına dair tüketicilerden çok sayıda şikâyetler gelmektedir.
- There have been a lot of complaints from consumers that our products don't last as long as we claim.
Ben bu iddiayı reddetmek istemiyorum.
- I do not want to reject this claim.
Tom onun hakkında bir şey bilmediğini iddia ediyor.
- Tom claims that he knows nothing about that.
O, onun hakkında bir şey bilmediğini iddia ediyor fakat ona inanmıyorum.
- She claims that she knows nothing about him, but I don't believe her.
In a claiming race, each horse is in a sense up for sale. That is, any owner who has raced a horse at the track during the meet in progress may put in a claim to buy any horse racing in a claiming race.