Kasten yüksek sesle konuşuyorum.
- I am deliberately speaking loudly.
O, camı kasten kırdı.
- He deliberately broke the glass.
Polise göre yangın kasıtlı olarak çıkarıldı.
- Police think the fire was deliberately lit.
Fadıl, Leyla'yı kasıtlı olarak öldürdü.
- Fadil killed Layla very deliberately.