The management of that company is sexist.
- O şirketin yönetimi cinsiyetçidir.
My husband tells me feminist, but he is too sexist.
- Kocam bana feminist olduğumu söyler ama o da cinsiyetçidir.
Robert and Jessica both lost all respect for their father when they found him to be sexist.
Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation.
- İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler.
German men are sexist.
- Alman erkekleri cinsiyetçidir.
Tom believes in traditional gender roles.
- Tom geleneksel cinsiyet rollerine inanır.
Be careful interpreting indirect translations. Genders may have changed.
- Dolaylı çevirileri yorumlarken dikkatli ol. Cinsiyetler değişmiş olabilir.
You can't change your sexuality.
- Cinsiyetini değiştiremezsin.