Homicide is punishable by death.
- Cinayet ölümle cezalandırılabilir.
The U.S. gun homicide rate is 15 times higher than other populous, high income countries.
- ABD silahlı cinayet oranı diğer yoğun nüfuslu, yüksek gelirli ülkelere göre 15 kat daha yüksektir.
He was accused of murder.
- O cinayetle suçlandı.
He witnessed the murder.
- O cinayete tanıklık etti.
I believe he is not guilty of the crime.
- Cinayetle ilgili suçlu olduğuna inanmıyorum.
The series of crimes were thought to have been committed by the same man.
- Bir dizi cinayetin aynı adam tarafından işlendiği düşünüldü.
It is criminal to pay so much money for such trifles.
- Böyle ıvır zıvır için bu kadar çok para ödemek cinayettir.
Tom was arrested as a suspect in a criminal case.
- Tom bir cinayet davasında bir şüpheli olarak tutuklandı.
Sami was responsible for these two killings.
- Sami bu iki cinayetten sorumluydu.
Tom denied any involvement in the killing.
- Tom cinayetle herhangi bir ilgisi olduğunu yalanladı.
Layla was charged with conspiracy to commit murder.
- Leyla cinayet işlemek için komplo kurmakla suçlanıyordu.
Dan was accused of committing a murder.
- Dan bir cinayet işlemekle suçlandı.