ciddi olarak

listen to the pronunciation of ciddi olarak
Türkisch - Englisch
seriously

Are you seriously thinking about eating all that? - Onun hepsini yemeği ciddi olarak düşünüyor musun?

Are you seriously thinking about going? - Gitmeyi ciddi olarak düşünüyor musun?

devoutly
profoundly
critically

Three species of rhinoceros are critically endangered. - Gergedanın üç türü ciddi olarak tehlike altında.

severely

Tom was severely beaten. - Tom ciddi olarak dövüldü.

This scandal has severely damaged the public image of our company. - Bu skandal, şirketimizin kamuoyundaki imajına ciddi olarak zarar verdi.

in earnest

He began working in earnest. - O ciddi olarak çalışmaya başladı.

He began courting her in earnest when he found out that she had another suitor. - Onun diğer talibinin olduğunu öğrendiğinde, ciddi olarak ona kur yapmaya başladı.

ciddi olarak hasta veya yaralı; istihbarat ilgi beyanı
(Askeri) seriously ill or injured; statement of intelligence interest
ciddi olarak işe koyulmak
get down to work
ciddi ol
get serious