Keşişler manastırlarda tenis oynarlardı.
- Monks used to play tennis in monasteries.
Rahibe mutfakta ot kaynatırken keşiş bir saattir dua ediyor.
- The monk prays for an hour, while the nun boils the herb in the kitchen.
Bu rahipler manastırın içinde yaşar.
- These monks live inside the monastery.
Tom bir rahip gibi yaşıyor.
- Tom lives like a monk.
Manastır Mary'ye keşiş hayatının ona uyduğundan tamamen emin olup olmadığını sordu.
- The abbess asked Mary if she was completely sure that the monastic life fit her.