Tom, penceresinin dışında cıvıl cıvıl kuş sesleri duyabiliyordu.
- Tom could hear birds chirping outside his window.
Kuşların cıvıl cıvıl öttüğünü duydun mu?
- Did you hear the birds chirping?
Kuşlar mutlu şekilde cıvıldıyor.
- The birds were chirping happily.
Kuşlar hızla uçarken yüksek sesle cıvıltı yaparlar.
- The birds chirp loudly while flying rapidly.
Ben böceklerin cıvıltısını duyabiliyorum.
- I can hear the chirping of insects.
Kuşların cıvıldamasını dinleyin.
- Listen to the birds chirp.
Benim evcil kuşum bütün gece boyunca cıvıldadı.
- My pet bird chirped all night long.
... ( detector chirping ) ...