Englisch - Türkisch
Definition von chilling; penetrating; sharp; as, a cutting wind im Englisch Türkisch wörterbuch
- cutting
- (Tıp) kup
- cutting
- tünel
- cutting
- keserek
Sami onun saçlarını keserek Leyla'yı küçük düşürdü.
-Sami humiliated Layla by cutting her hair.
- cutting
- sert (rüzgar)
- cutting
- yarık
- cutting
- acı
Merak etmeyin, saçınızı kesmek acı vermez.
-Don't worry, cutting your hair doesn't hurt.
Bir acı biber kestikten sonra asla gözlerini ovma.
-Never rub your eyes after cutting a hot pepper.
- cutting
- içe işleyen
- cutting
- (rüzgâr) soğuk
- cutting
- kupür
- cutting
- geçit
- cutting
- {i} kenar
- cutting
- geçit/kupür/kesik
- cutting
- {s} içine işleyen
- cutting
- cutting angle kesme açısı
- cutting
- {i} çentik
- cutting
- içe işleyen dondurucu
- cutting
- kesiş
- cutting
- {s} keskin
- cutting
- {s} dondurucu
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von chilling; penetrating; sharp; as, a cutting wind im Englisch Englisch wörterbuch
- cutting
chilling; penetrating; sharp; as, a cutting wind
Silbentrennung
chilling; penetrating; sharp; as, a cut·ting windAussprache
Resimler
Historie
Favoriten