Güneşli havaya rağmen, hava oldukça serindi.
- In spite of the sunny weather, the air was rather chilly.
Evsiz, serin sağanaktan korunmak için sığınak aradı.
- The homeless sought shelter from the chilly shower.
Bu sabah hava biraz soğuk.
- The weather is a little chilly this morning.
Gece o kadar soğuktu ki döndüğümde neredeyse donmuştum.
- The night was so chilly that when I returned I was almost frozen.
Sosun biraz daha kırmızı bibere ihtiyacı var.
- The sauce needs more chili.
Şimdiye kadar ilk defa ekmeğe kırmızı biber sürüştürdüm.
- This is the first time I've ever spread chili on bread.
Acı biber seversin, değil mi?
- You like chili, don't you?
Sen acı biberi seversin, değil mi?
- You love chili, don't you?
Kırmızı biber dilimi yaktı.
- The chili burnt my tongue.
Şimdiye kadar ilk defa ekmeğe kırmızı biber sürüştürdüm.
- This is the first time I've ever spread chili on bread.
I want to make this pasta spicy so I’m going to add some chilli to it.
I fancy having some chilli for dinner tonight. What about you, Sandra?.
The farmers’ market had a wide variety of chillis from anchos to jalepenos to habeneros.
I'm getting rather chilly over here - could you shut the window please?.