Çocuklar donmuş gölet üzerinde bir hokey pisti kurdular.
- The boys set up a hockey rink on the frozen pond.
Kemikler buzda donmuş olarak kaldı.
- The bones remained frozen in the ice.
Buraya dondurulmuş balık getir.
- Bring the frozen fish here.
Dondurulmuş yoğurda can atıyorum.
- I'm dying for frozen yogurt.
O kadar soğuk ki nehir dondu.
- It's so cold that the river has frozen over.
Çok soğuk vardı, bu nedenle göl dondu.
- It's been very cold, so the lake is frozen.
İliklerime kadar dondum.
- I was frozen to the bone.
Kemikler buzda donmuş olarak kaldı.
- The bones remained frozen in the ice.