Genellikle öngörülemeyen hava tarafından kazaya sebep olundu.
- The accident was caused chiefly by the unpredictable weather.
Komite genellikle profesörlerden oluşmaktadır.
- The committee is composed chiefly of professors.
Kazanın başlıca nedeni öngörülemeyen havaydı.
- The accident was caused chiefly by the unpredictable weather.
Bu kitap en çok pasif içiciliğin etkileriyle ilgilenmektedir.
- This book is chiefly concerned with the effects of secondhand smoking.
Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.
- At long last, the two chiefs of the Indian tribes have decided to bury the hatchet and smoke the peace pipe.
O otuz beş yıldır kabilesinin şefidir.
- He has been the chief of his tribe for 35 years.
Yunanların önde gelen tanrısı Zeus'u şereflendirmek için İsa'dan Önce 776'da ilk Olimpiyat oyunları Olimpos Dağının eteğinde düzenlendi.
- In 776 B.C., the first Olympic Games were held at the foot of Mount Olympus to honor the Greeks' chief god, Zeus.
Baş katip çalışkan bir adam değil fakat üstlerine nasıl yaltaklanacağını bildiği için çabuk ilerliyor.
- The chief clerk is not a hardworking man, but gets ahead rapidly because he knows how to curry favor with his superiors.
Geçen yılın önemli olayları nelerdi?
- What were the chief events of last year?
Dünün önemli olayları neydi?
- What were yesterday's chief events?
Genelkurmay başkanı savaşın kaybedildiğini bildirdi.
- The army chief reported that the war was lost.
Bu kuruluşta onların hepsi patron olduğu ve Hintli olmadığı için, herhangi bir karar alınması bir mucize.
- Since in this organization they're all chiefs and no Indians, it's a wonder any decisions get made.
Kazanın başlıca nedeni öngörülemeyen havaydı.
- The accident was caused chiefly by the unpredictable weather.
Genelkurmay başkanı savaşın kaybedildiğini bildirdi.
- The army chief reported that the war was lost.
Pirinç bu alanda başlıca üründür.
- Rice is the chief crop in this area.
Aşağıdakiler, 1993 yılının başlıca olaylarıdır.
- The followings are the chief events of 1993.
Polis şefi istifa etti.
- The police chief resigned.
O otuz beş yıldır kabilesinin şefidir.
- He has been the chief of his tribe for 35 years.
Bu kitap en çok pasif içiciliğin etkileriyle ilgilenmektedir.
- This book is chiefly concerned with the effects of secondhand smoking.
Hey, chief.
All firefighters report to the fire chief.
My father, Gadla Henry Mphakanyiswa, was a chief by both blood and custom.
When the Chief is Charged with any figure, in blazon it is said to be On a Chief.