Mary Tom'a bir sakız önerdi, o onu kabul etti.
- Mary offered Tom a chewing gum, which he accepted.
Tom'u her gördüğümde sakız çiğniyor.
- Every time I see Tom, he's chewing gum.
Benim dişetim kanıyor.
- I have bleeding gums.
Favori sakız türün nedir?
- What's your favorite kind of chewing gum?
Tom'un ayakkabısının altında sıkışmış biraz sakız var.
- Tom got some chewing gum stuck on the bottom of his shoe.
Onun ayakkabılarına biraz sakız yapıştı.
- Some gum stuck to his shoes.
Sakız tadını kaybetti.
- The gum has lost its taste.