Tom kumda gömülü bir sandık buldu.
- Tom found a chest buried in the sand.
Piyasadaki bir arkadaş, sandıktaki paradan daha iyidir.
- A friend in the market is better than money in the chest.
1342 sel kronolojisi Köln'de, biri şehir duvarlarının üzerinde bir tekneye binebiliyorken, Mainz katedralinde suyun bir insanın göğüs hizasına geldiğini söylüyor.
- The chronicles of the flood of 1342 say that the water in the Mainz Cathedral came up to a man's chest, while in Cologne, one could ride in a boat over the city walls.
Göğüs içinde, kalp ve akciğerler vardır.
- Inside the chest, there are the heart and the lungs.
Alet kutusunda bir eğen var mı?
- Do you have a file in the tool chest?