Tom kahve demlemeye başladı, sonra epostasını kontrol etti.
- Tom started the coffee brewing, then checked his email.
Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti.
- He checked that all the doors were safely shut.
O, bir kalite kontrol yaptı.
- He did a check on the quality.
Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti.
- He checked that all the doors were safely shut.
Sadece e postamı kontrol etmek istedim.
- I just wanted to check my email.
Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
- Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.
Vanayı çevirerek su akışını kontrol etmeye çalış.
- Try to check the flow of water by turning the valve.
Savunucular saldırganlar tarafından yapılan saldırıyı kontrol etti.
- The defenders checked the onslaught by the attackers.
Ben fizibilite kontrolünü yapmak istiyorum.
- I'd like to do a feasibility check.
Gözden geçirmeye değer.
- It's worth checking out.
Lütfen bu çeki onayla.
- Please endorse this check.
Lütfen bu çeki onayla.
- Please endorse this check.
Telefon rehberinde numarayı kontrol edin.
- Check the number in the phone book.
Hesapları kontrol ettin mi?
- Have you checked your calculations?
Garson, hesap lütfen.
- Waiter, the check, please.
Kendini bir doktora muayene ettirmelisin.
- You should have a doctor check you out.
Hızlı bir denetim yapacağım.
- I'll do a quick check.
Bu onların çalışmaları hakkında bir denetim olarak hizmet verecek.
- This will serve as a check on their work.
Hiçbir kişisel çek kabul edilmeyecektir.
- No personal checks will be accepted.
Bir kişisel çekle ödeme yapabilir miyim?
- Can I pay you with a personal check?
Ben bir denetleme yapıyorum.
- I've been doing some checking.
Banka 50 dolarlık çekini nakite çevirecek.
- The bank will cash your fifty dollar check.
O, bankada bir çek hesabı açtı.
- He opened a checking account with the bank.
Bu şahsi çeki nerede bozdurabilirim?
- Where can I cash this personal check?
Şahsi bir çek kabul eder misiniz?
- Will you take a personal check?
Hesabı aramızda paylaşalım.
- Let's divide the check between us.
Engebeli arazi yürüyüşçülerin ilerlemesini frenledi.
- The rough terrain checked the progress of the hikers.
He checked his watch for the third time.
A checked tie.
Check your data against known values.
Tom did not think he could win, so he checked.
checks and balances.
Check your bags at the ticket counter before the flight.
Place a check by the things you have done.
I was not carrying cash, so I wrote a check for the amount.
The hockey player gave a good hard check to obtain the puck.
I summoned the waiter, paid the check, and hurried to leave.
Check your hat and coat at the door.
Check the correct answer to each question.
Check whether this page has a watermark.
I don't know if she will be there, but it's worth a check.
... quite sharp you can I checked and that why I think ...
... THEN WE CHECKED YOU OUT ON THE INTERNET. ...