Hiçbir şeyi istediğimiz kadar ucuza almayız.
- We get nothing so cheaply as we want.
Onlar aynı ürünü çok daha ucuza yapabilir.
- They can make the same product much more cheaply.
Onlar aynı ürünü çok daha ucuza yapabilir.
- They can make the same product much more cheaply.
Bu malları yurt dışından ucuza alıyorlar ve daha sonra yurtta satmak için zam yapıyorlar.
- They buy these goods cheaply overseas and then mark them up to resell at home.
Gıda ve giyim tezgahlarındaki ürünler çok ucuz.
- Goods at the food and clothing stalls were very cheap.
Daha ucuz bir odanız var mı?
- Do you have a cheaper room?
Onun mallarının yarısı ucuza satıldı.
- Half her goods were sold cheap.
Hiçbir şeyi istediğimiz kadar ucuza almayız.
- We get nothing so cheaply as we want.
Sen böyle bir cimrisin.
- You're such a cheapskate.
Böyle bir cimri olma.
- Don't be such a cheapskate.
O, adi davranış sergiledi.
- He behaved in a cheap manner.
Yapması kolaydır ve ucuzdur.
- It's easy to make and it's cheap.