Onların hepsinden en ucuz olan yöntem budur.
- This is the cheapest method of them all.
Biz en ucuz çayı aldık.
- We bought the cheapest tea.
Bu ucuz değildi, değil mi?
- This wasn't cheap, was it?
Daha ucuz bir odanız var mı?
- Do you have a cheaper room?
Onlar aynı ürünü çok daha ucuza yapabilir.
- They can make the same product much more cheaply.
Hiçbir şeyi istediğimiz kadar ucuza almayız.
- We get nothing so cheaply as we want.
Sen böyle bir cimrisin.
- You're such a cheapskate.
Böyle bir cimri olma.
- Don't be such a cheapskate.
O, adi davranış sergiledi.
- He behaved in a cheap manner.
Yapması kolaydır ve ucuzdur.
- It's easy to make and it's cheap.
... to get the cheapest deal on an iPad. ...