Sami visited Layla at the county jail.
- Sami ilçe cezaevinde Leyla'yı ziyaret etti.
Tom died in prison ten years ago.
- Tom on yıl önce cezaevinde öldü.
Tom deserves to be in prison.
- Tom cezaevinde olmayı hak ediyor.
Tom Jackson, a US Marshal, escorted prisoners to a state penitentiary.
- Tom Jackson, ABD polis müdürü, mahkumlara devlet cezaevine kadar eşlik etti.
Tom was imprisoned for life at a state penitentiary.
- Tom'a bir devlet cezaevinde ömür boyu hapis cezası verildi.