ceylan

listen to the pronunciation of ceylan
Türkisch - Englisch
(isim) Gazelle

Some gazelles live in the mountains. - Bazı ceylanlar dağda yaşar.

The lioness finally gave chase to the gazelle. - Dişi aslan sonunda ceylanı kovaladı.

{i} gazelle

The gazelle ran away from the cheetah. - Ceylan çitadan kaçtı.

Some gazelles live in the mountains. - Bazı ceylanlar dağda yaşar.

gazelle, antelope gazal
small antelope (of Africa and Asia)
(Tabiat Doğa) (hayvan, Fam: öküzgiller) [syn.: ceylan, ahu] dorcas gazelle
small antelope
gazalle
(Hayvan Bilim, Zooloji) gazella subgutturosa
antelope
antilope
gazella
impala
gazelles
ceylan gibi
slender
ceylan derisi
gazelleskin
ceylan yavrusu
cub gazelle
ceylan bakışlı
having alluring eyes
ceylan balığı
(Denizbilim) narrow-barred spanish mackerel
ceylan gibi
slim
ceylan gibi
slender and graceful
tabaklanmış ceylan derisi
deer-tanned leather
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Geyik çeşidinden küçük, ince bacaklı, pek hafif ve çok koşucu bir kara hayvanı, gazâl
Çift parmaklılardan, boynuzlugiller familyasından, çöllerde yaşayan, çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliği ile tanınan, ince bacaklı, zarif, memeli hayvan, gazal (Gazella dorcas)
çift parmaklılardan, boynuzlugiller ailesinden, çöllerde yaşayan, çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliği ile tanınan, ince bacaklı, zarif, memeli hayvan
ceren
ahu
gazal
(Osmanlı Dönemi) GAZEL
nuri bilge ceylan
Kasaba, Mayıs Sıkıntısı, Uzak gibi filmleriyle tanınmış sinema yönetmenimiz
Englisch - Türkisch

Definition von ceylan im Englisch Türkisch wörterbuch

ceylan tea
(Gıda) seylan çayı
ceylan
Favoriten