cevaplandırılmamış

listen to the pronunciation of cevaplandırılmamış
Türkisch - Englisch
unacknowledged
{a} not owned, not confessed, denied
not recognized or admitted
If you describe something or someone as unacknowledged, you mean that people ignore their existence or presence, or are not aware of it. Unresolved or unacknowledged fears can trigger sleepwalking
not openly acknowledged; "an unacknowledged emergency"
If you describe something or someone as unacknowledged, you mean that their existence or importance is not recognized officially or publicly. This tradition goes totally unacknowledged in official guidebooks
Not acknowledged
{s} not acknowledged, not recognized, not appreciated
not recognized or admitted not openly acknowledged; "an unacknowledged emergency
cevap
{i} reply

Tom didn't know how to reply. - Tom nasıl cevap vereceğini bilmiyordu.

I can't reply your message immediately, for I can't type fast. - Hızlı yazamadığım için mesajına hemen cevap veremiyorum.

cevap
{i} answer

You must answer the question. - Bu soruyu cevaplamalısın.

Larry Ewing doesn't answer me. - Larry Ewing bana cevap vermiyor.

cevap
response

I got no response from anyone. - Kimseden cevap alamadım.

He wrote him a friendly response. - Ona arkadaşça bir cevap yazdı.

cevap
(Ticaret) return
cevap
replication
cevap
ans
cevap
to answer
cevap
responsive to
cevap
1.answer, reply
cevap
answer, reply yanıt, karşılık
cevap
law defense
cevap
{i} rejoinder
Türkisch - Türkisch

Definition von cevaplandırılmamış im Türkisch Türkisch wörterbuch

Cevap
yanıt

Öğrenci 256'nın karekökü on altıdır diye yanıtladı. - Talebe 256'nın karekökü on altıdır diye cevapladı.

Cevap
(Osmanlı Dönemi) MECUBE
cevap
Bir soruya, bir isteğe, bir söz veya yazıya verilen karşılık, yanıt: "Belindeki önlüğü çıkarmaya uğraşıyor, cevap arıyor gibi, düşünüyordu."- S. F. Abasıyanık
cevap
Bir soruya, bir isteğe, bir söz veya yazıya verilen karşılık, yanıt
cevaplandırılmamış
Favoriten