cesaret et

listen to the pronunciation of cesaret et
Türkisch - Englisch
{f} dared

There was a feeling of constraint in the room; no one dared to tell the king how foolish his decision was. - Odada bir baskı hissi vardı; Hiç kimse krala kararının ne kadar aptalca olduğunu söylemeye cesaret etmedi.

He dared not to obey my order. - Emirlerime itaat etmemeye cesaret etti.

{f} daring
{f} durst
cesaret et
Favoriten