Englisch - Türkisch
Definition von cephane im Englisch Türkisch wörterbuch
- silah deposu
Türkisch - Türkisch
Definition von cephane im Türkisch Türkisch wörterbuch
- (Osmanlı Dönemi) Yanıcı maddeler levazımı
- (Osmanlı Dönemi) (Aslı: Cebehane'dir) Barut vesair yanıcı maddelerin konulup, muhafaza edildiği yer
- Ateşli silahlarda atılmak için hazırlanan her türlü patlayıcı madde
- Ateşli silahlarla atılmak için hazırlanan her türlü patlayıcı madde
Türkisch - Englisch
Definition von cephane im Türkisch Englisch wörterbuch
- ammunition
The hunter put ammunition in the gun.
-Avcı silaha cephane koydu.
We're wasting ammunition.
-Cephaneyi boşa harcıyoruz.
- arms
- ammo
We need to conserve ammo.
-Cephaneyi korumalıyız.
We need to conserve ammo.
-Cephaneyi korumamız gerekiyor.
- slang opium; any narcotic
- 1.ammunition, projectiles fired from a gun
- arm
The army surrendered its arsenal to the enemy.
-Ordu cephaneliğini düşmana bıraktı.
- munitions
- ammunition, munitions
- magazine
- armoury
- munition
- cephane arabası
- ammunition wagon
- cephane arabası
- caisson
- cephane arabası
- tumbrel
- cephane arabası mil. caisson
- (a vehicle)
- cephane sandığı
- caisson
- biyolojik cephane
- (Askeri) biological ammunition
- normal cephane
- (Askeri) ball ammunition
- deniz cephane deposu
- (Askeri) naval magazine
- emniyetli cephane
- safety munition
- keseli cephane
- (Askeri) separate-loading ammunition
- keseli cephane atımı
- (Askeri) separate loading round
- kodların geçerliliğini kontrol sistemi (mühürlü zarflarda); özel cephane deposu
- (Askeri) sealed authenticator system; special ammunition storage
- silâh ve cephane
- armament