Türkisch - Englisch
Definition von celp im Türkisch Englisch wörterbuch
- draft-paper
- (Askeri) induction
- (Kanun) invitation
- (Kanun) case notification
- summons; call, draft-paper
- summons
- (Askeriye) call
- call up
- law summons
- citation
- papers on appeal
- subpoena
- celp etmek
- summon
- celp eri
- (Askeri) selectee
- celp eri
- (Askeri) inductee
- celp etmek
- call
- celp etmek
- attract
- celp etmek
- (Kanun) invite
- celp etmek
- (Ticaret) cite
- celp suretiyle askere almak
- (Askeri) induct
- celp ve sevk
- (Askeri) recruiting
- celp ve sevk merkezi
- (Askeri) reception centre
- celp etmek
- 1. to attract. 2. to procure, have (someone, something) brought. 3. law to summon
- celp etmek
- to attract; to summon
- celp kâğıdı
- summons
- celp kâğıdı
- subpoena
- celp kâğıdı
- subpena
- celp kâğıdı
- citation
- celp ve sevk, genel hazırlık bindirme safhası, ön intikal ve birleştirme
- (Askeri) reception, staging, onward movement, and integration
- misafir celp ve sevk eri
- (Askeri) receptee
- mahkemeye celp etmek
- to summons
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von celp im Englisch Englisch wörterbuch
- Acronym for code-excited linear prediction
- Code Excited Linear Predictive compression algorithm
- code excited linear prediction compression Compression algorithm used in low bit-rate voice encoding Used in ITU-T Recommendations G 728, G 729, G 723 1
Türkisch - Türkisch
Definition von celp im Türkisch Türkisch wörterbuch
- (Hukuk) Getirme, çekme
- Mahkeme tarafından dava edene, edilene veya tanıklara gönderilen çağrı belgesi, celp kâğıdı
- Getirtme, kendi üzerine çekme
- Mahkeme davetiyesi
- Mahkeme tarafından dava edene, edilene veya tanıklara gönderilen çağrı belgesi, celp kâğıdı: "Mahkeme celbinin gelmesi gecikti."- T. Buğra
- Askerlik ödevini yapmaya çağırma
- celp etmek
- Getirmek
- celp etmek
- Kendine çekmek
- celp kağıdı
- Çağrı kâğıdı, çağrı belgesi, celpname