Bu korkutucu bir düşünce.
- That's a frightening thought.
Bu film çocuklar için korkutucu.
- This movie is frightening to the children.
Bangi atlama korkutucu mu yoksa eğlenceli mi?
- Is bungee jumping frightening or fun?
Büyük köpek onları korkutuyor.
- The big dog is frightening them.
Aşk tanıdığın biri için ürkütücü mü?
- Is love frightening to anyone you know?
İman olmayan bir kişi ürkütücüdür.
- A person without faith is frightening.
İngiltere'deki ayaklanma dehşet verici.
- The rebellion in England is frightening.