causing, or fitted to cause, pain, grief, or misery

listen to the pronunciation of causing, or fitted to cause, pain, grief, or misery
Englisch - Türkisch

Definition von causing, or fitted to cause, pain, grief, or misery im Englisch Türkisch wörterbuch

cruel
{s} zalim

İnsanlar zalim hükümdara direndi. - The people resisted their cruel ruler.

O, zalim bir kişidir. - He is a cruel person.

cruel
{s} acımasız

Onun acımasız sözleriyle çok yaralandı. - He was very hurt by her cruel words.

İnsanlar neden böyle acımasız? - Why are people so cruel?

cruel
{s} gaddar

Neden her zaman bu kadar gaddar olmak zorundasın? - Why do you always have to be so cruel?

cruel
allahsız
cruel
imansız
cruel
kansız
cruel
zülmetme
cruel
acı

Onun acımasız sözleriyle çok yaralandı. - He was very hurt by her cruel words.

Bu son derece acımasız bir savaştı. - It was an extremely cruel war.

cruel
dayanılmaz
cruel
insafsızca
cruel
cruelty zulüm
cruel
{s} hissiz
cruel
cruelly zalimane
cruel
dayanılmaz/zalim
cruel
{s} zor

Neden her zaman bu kadar gaddar olmak zorundasın? - Why do you always have to be so cruel?

Englisch - Englisch
cruel
causing, or fitted to cause, pain, grief, or misery
Favoriten