Bir olaya sebep olmak istemedim.
- I didn't want to cause a scene.
Biz mümkün olan en az zarara sebep olmak istiyoruz.
- We want to cause the least possible harm.
Daha fazla soruna neden olmak istemiyorum.
- I don't want to cause any more trouble.
Dikkatsiz araba sürme kazalara neden olmaktadır.
- Careless driving causes accidents.
İnsan ölümlerinin çoğuna, sigara dumanı neden olmuştur.
- A lot of human deaths are caused by smoking cigarettes.
Kaza çok fazla ölüme neden oldu.
- The accident has caused many deaths.
Yangına dikkatsiz bir sigara içicisinin sebep olduğu ortaya çıktı.
- It transpired that fire was caused by a careless smoker.
Bu kazaya neyin sebep olduğu tam bir sır.
- It is a complete mystery what caused the accident.
Probleme neyin sebep olduğunu düşünüyorsunuz?
- What do you think caused the problem?
Yapmak istediğim son şey sana bir probleme neden olmak.
- The last thing I want to do is cause you a problem.
Deprem, büyük ölçüde hasara yol açtı.
- The earthquake caused considerable damage.
Zayıf temeller evin çökmesine yol açtı.
- Weak foundations caused the house to subside.
Kazaya sebep olduğuma son derece pişmanım.
- I deeply regret having caused the accident.
Genellikle öngörülemeyen hava tarafından kazaya sebep olundu.
- The accident was caused chiefly by the unpredictable weather.
Onun başarısızlığının ana nedeni tembelliktir.
- The primary cause of his failure is laziness.
İnsan ölümlerinin çoğuna, sigara dumanı neden olmuştur.
- A lot of human deaths are caused by smoking cigarettes.
Yakında hareket artmıyordu. Birçok kişinin cesareti kırıldı ve davadan ayrıldı.
- Soon the movement was no longer growing. Many people became discouraged and left the cause.
O, davaya hiçbir katkıda bulunmadı.
- He contributed nothing to the cause.
Onlar onu mesele çıkarmak için sınıfta olmakla suçladılar.
- They accused him of being in the classroom in order to cause trouble.
O sorun çıkarmak istemiyor.
- He doesn't want to cause trouble.
Yapmak istediğim son şey size herhangi bir soruna neden olmak.
- The last thing I want to do is cause you any problems.
Yapmak istediğim son şey sana bir probleme neden olmak.
- The last thing I want to do is cause you a problem.
Mesele kazaya kimin neden olduğu.
- The question is who caused the accident.
Lütfen bu meselenin neden olduğu sorun için özürlerimizi kabul edin.
- Please accept our apologies for the trouble this matter has caused you.
Kazanın sebebi olduğunun tamamen farkındadır.
- He fully realizes that he was the cause of the accident.
Şu an için, hastalığın sebebi bilinmiyor.
- At present, the cause of the disease is unknown.
The explosion caused a panic.
The explosion caused much damage to the building.
He is fighting for a just cause.