Bana geçmiş günlerimi hatırlatmaksızın bu kitabı hiç okumadım.
- I never read this book without being reminded of my old days.
Sana sözünü hatırlatmak zorundayım.
- I have to remind you of your promise.
Kızın ismi bana mutlu okul günlerimi anımsatıyor.
- The girl's name reminds me of my happy school days.
Tom bana, bildiğim birini anımsatıyor.
- Tom reminds me of someone I used to know.