Bana geçmiş günlerimi hatırlatmaksızın bu kitabı hiç okumadım.
- I never read this book without being reminded of my old days.
Sana sözünü hatırlatmak zorundayım.
- I have to remind you of your promise.
Bu şarkı her zaman benim çocukluğumu anımsatıyor.
- That song always reminds me of my childhood.
Bana birini anımsatıyorsunuz.
- You remind me of somebody.