casualty, misadventure; mishap; failure, incident

listen to the pronunciation of casualty, misadventure; mishap; failure, incident
Englisch - Türkisch

Definition von casualty, misadventure; mishap; failure, incident im Englisch Türkisch wörterbuch

accident
{i} kaza

O çalışırken bir kaza yaptı. - She had an accident while working.

O çalışırken bir kaza yaptı. - He had an accident while working.

accident
{i} kaza (kötü olay)
accident
{i} rastlantı

Bu keşif tamamen rastlantıydı. - That discovery was quite accidental.

Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım. - I met her by accident on Third Avenue.

accident
(Bilgisayar,Teknik) ilinek
accident
kazara

Tom kazara USB'sini çöpe attı. - Tom accidentally threw his thumb drive into the garbage.

Dün gece restoranda kazara benim öğretmenimle karşılaştım. - I met my teacher by accident at the restaurant last night.

accident
raslantı

Karşılaşmamız oldukça raslantıydı. - Our meeting was quite accidental.

accident
{i} tesadüf

Onu tanımam tamamen tesadüftü. - It was pure accident that I came to know her.

Dün havalanında tesadüfen onunla karşılaştım. - I met him by accident at the airport yesterday.

accident
{i} beklenmedik olay
accident
{i} araz
accident
(Tıp) Arıza, araz, aksidan
accident
{i} (Felsefe) ilinek, araz
Englisch - Englisch
{i} accident