casualty, misadventure; mishap; failure, incident

listen to the pronunciation of casualty, misadventure; mishap; failure, incident
Englisch - Türkisch

Definition von casualty, misadventure; mishap; failure, incident im Englisch Türkisch wörterbuch

accident
{i} kaza

O çalışırken bir kaza yaptı. - He had an accident while working.

O çalışırken bir kaza yaptı. - While working, he had an accident.

accident
{i} kaza (kötü olay)
accident
{i} rastlantı

Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım. - I met her by accident on Third Avenue.

Petrolün keşfi şanslı bir rastlantıydı. - The discovery of oil was a lucky accident.

accident
(Bilgisayar,Teknik) ilinek
accident
kazara

Biz otobüs terminalinde kazara onlarla karşılaştık. - We met them by accident at the bus terminal.

Dün gece restoranda kazara benim öğretmenimle karşılaştım. - I met my teacher by accident at the restaurant last night.

accident
raslantı

Karşılaşmamız oldukça raslantıydı. - Our meeting was quite accidental.

accident
{i} tesadüf

Savaş tesadüfen patlak vermedi. - The war didn't break out by accident.

Dün havalanında tesadüfen onunla karşılaştım. - I met him by accident at the airport yesterday.

accident
{i} beklenmedik olay
accident
{i} araz
accident
(Tıp) Arıza, araz, aksidan
accident
{i} (Felsefe) ilinek, araz
Englisch - Englisch
{i} accident
casualty, misadventure; mishap; failure, incident
Favoriten