Bill kayıp için suçlamayı kabul etti.
- Bill took the blame for the loss.
Onun ölümü büyük bir kayıptır.
- His death is a great loss.
Sigorta şirketi zarar için onu telafi edecek.
- The insurance company will compensate her for the loss.
Zararın için çok üzgünüm.
- I'm very sorry for your loss.
Sizi yaşatmak hiçbir şey kazandırmaz, kaybetmek ise hiçbir kayıp getirmez.
- To keep you is no benefit. To destroy you is no loss.
Annelerinin kaybolması onları çok üzdü.
- The loss of their mother grieved them very much.
Uzmanlar, Arctic'teki deniz buzunun kaybolmasından endişe ediyorlar.
- Experts are worried about the loss of sea ice in the Arctic.
The battle was won, but losses were great.