Afrika Avrupa'ya sığır eti ihraç ediyor.
- Africa is exporting beef to Europe.
Tom JPEG dosyaları nasıl ihraç edeceğini bulamadı.
- Tom couldn't figure out how to export JPEG files.
Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık.
- Exporting water from an arid country to the rainy Europe is pure folly.
Amerika Birleşik Devletleri milyarlarca dolar değerinde yolcu uçakları ihraç etmektedir.
- The U.S. exports billions of dollars' worth of passenger airplanes.
Malları gizlice ihraç etmeye devam ettiler.
- They continued to export goods secretly.
Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.
- Australia exports a lot of wool.
İhracat işi iyi yapılmıyor.
- The export business isn't doing well.
Silah ihracatı yasaklandı.
- Weapons export was prohibited.
Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.
- Australia exports a lot of wool.
Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık.
- Exporting water from an arid country to the rainy Europe is pure folly.