Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.
- The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.
Eğer dikkatli olmazsan ,kayabilir ve buzlu basamakların üstüne düşebilirsin.
- If you're not careful, you might slip and fall on the icy steps.
Kış havasında araba kullanırken önemli ölçüde özen, tavsiye olunur.
- Considerable care is advised when driving in winter weather.
Her zaman çocuklarına özen gösterir.
- She always takes care of her children.
Hastane yoğun bakım ünitesine girebilen ziyaretçi sayısını kısıtlıyor.
- The hospital restricts the number of visitors who can enter the intensive care unit.
Bebeğin bakımı benim görevim.
- Taking care of the baby is my job.
Onu itinayla ambulansa kaldırdılar.
- They lifted him carefully into the ambulance.
Komşu çocuklarıyla ilgilenmek zorundayım.
- I have to take care of the neighbor kids.
Beni sorunla ilgilenmek için tuttular.
- I've been hired to take care of the problem.
Birkaç kişi kaygısız.
- Few people are free from cares.
Tom mutlu ve kaygısızdı.
- Tom was happy and carefree.
İyi bir işçi her zaman aletleriyle ilgilenir.
- A good workman always takes care of his tools.
Sen gerçekten iyi bir sekretersin. Her şeyle ilgilenmemiş olsaydın , ben hiçbir şey yapamazdım. Sen harikasın.
- You are a really good secretary. If you didn't take care of everything, I couldn't do anything. You are just great.
Birisi hastayla ilgilenmeli.
- Somebody must care for the patient.
Çiçeklerle fazla ilgilenmem.
- I don't care for flowers very much.
Hepimiz ulusal mirasımızı korumak için özen göstermeliyiz.
- We must all take care to preserve our national heritage.
Yaşlıları korumak için üzerimize düşeni yapmak amacıyla, bakım çalışmalarımız sırasında müşterilerimizi eğitmeye ve onlara göz kulak olmaya çalışıyoruz.
- To do our part to protect the elderly, we work to educate and watch out for our clients during our caregiving activities.
Endişeler ve üzüntüler onun aklında yaygındılar.
- Cares and worries were pervasive in her mind.
Beni gerçekten sevip sevmediğini merak ediyorum.
- I wonder if you have ever really cared for me.
Merak etmeyin. Onunla ilgileneceğim.
- Don't worry. I'll take care of that.
O, hasta annesi için endişe ediyor.
- She cares for her sick mother.
Tom hakkında endişelenme. O kendine bakabilir.
- Don't worry about Tom. He can take care of himself.
Onlar sağlık hizmetleri için bir yasa tasarısı hazırladılar.
- They've written a bill for health care.
O iç tasarımda kariyerine devam etmektedir.
- She is pursuing her career in interior design.
Young children can learn to care for a pet.
Would you care to dance?.
Care should be taken when holding babies.
I don't care what you think.
dental care.
in care.
Than Feraunte his cosyn had grete care and cryed full lowde .
I don't have a care in the world.