O, oryantal sanatında birazcık uzmandır.
- He is something of an expert on oriental art.
Eliza oryantal değil.
- Eliza's not Oriental.
Ben doğu çömlekçiliği ile ilgileniyorum.
- I'm interested in oriental pottery.
Budizm makalesi, Doğu dinlerine olan ilgimi yeniden canlandırdı.
- The article on Buddhism revived my interest in Oriental religions.