Tom, çok yetenekli bir öğretmen.
- Tom is a very capable teacher.
Yetenekli dedektif trajedinin nedenini araştırmak üzere atanmıştır.
- The capable detective was assigned to investigate the cause of the tragedy.
Tom ve Meryem dürüst ve becerikli bir boyacı buldukları için çok memnun.
- Tom and Mary are so delighted that they found an honest and capable painter.
He has begun a road capable of a wheel-carriage.
That fact is not capable of proof.