Onların patlayıcıları var.
- They've got explosives.
Postacı Pat'in kafası patlayıcılarla doldurulmuş.
- Postman Pat's head is stuffed with explosives.
Onların patlayıcıları var.
- They've got explosives.
Tom köprünün ortasına yakın üç patlayıcı bıraktı.
- Tom planted some explosives near the middle of the bridge.