canavarlık

listen to the pronunciation of canavarlık
Türkisch - Englisch
monstrosity
atrocity
savagery, ferocity
savagery, ferocity, brutality
bestiality
brutality
monstrousness
fiendishness
beastiality
canavar
monster

It's true that he saw a monster. - Onun bir canavar gördüğü doğrudur.

There's a monster under my bed. - Yatağımın altında bir canavar var.

canavar
beast

The beast is alive, awake and hungry. - Canavar canlı, uyanık ve aç.

You filthy beast, get out of here! - Seni iğrenç canavar, buradan defol!

canavar
monkey
canavar
brute
canavar
super
canavar
evil
canavar
cruel
canavar
imp
canavar
the beast

The beast is alive, awake and hungry. - Canavar canlı, uyanık ve aç.

The most dangerous beast is the beast within. - En tehlikeli canavar içindeki canavardır.

canavar
rambunctious, tough, or uncontrollable person
canavar
dangerous wild animal
canavar
monster, mythical beast, dragon
canavar
bully, brutal person
canavar
monster; imp, monkey; cruel, evil; super
canavar
ogre

If you go into the forest, watch out for the ogres who eat children! - Eğer ormana giderseniz, çocukları yiyen canavarlara dikkat edin!

canavar
chimera
canavar
impudent, naughty child
canavar
monstrosity
canavar
juggernaut
Türkisch - Türkisch
Canavar gibi davranma
CANAVAR
(Osmanlı Dönemi) f. Can alıcı, kahredici
CANAVAR
Acımasız, kötü ruhlu, zalim (kimse)
CANAVAR
Masallarda sözü geçen yabani, yırtıcı hayvan: "Sen bir ahu gibi dağdan dağa kaçsan da yine / Seni aşkım canavarlar gibi takip edecek."- F. N. Çamlıbel
CANAVAR
(Osmanlı Dönemi) Vahşi, yırtıcı hayvan. Kurt
CANAVAR
Köpek balığı: "Balıklara canavar hücum etmesin diye göz kulak olurmuş."- S. F. Abasıyanık
CANAVAR
Kurt, domuz gibi cana kıyan yaban hayvanı
CANAVAR
Haşarı, yaramaz çocuk
Canavar
azdeha
Canavar
(Osmanlı Dönemi) EBU HALİD
canavar
Faruk Nafiz çamlıbel'in manzum bir oyunu
canavar
Köpek balığı
canavar
Masallarda sözü geçen yabanî, yırtıcı hayvan
canavar
Köpek bağı
canavar
Saldırgan balık
canavarlık
Favoriten