He has a monster appetite.
Get away from those children, you meatheaded monster!.
Have you seen those powerlifters on TV? They're monsters.
It's true that he saw a monster.
- Onun bir canavar gördüğü doğrudur.
There's a monster under my bed.
- Yatağımın altında bir canavar var.
You filthy beast, get out of here!
- Seni iğrenç canavar, buradan defol!
A bear is a friendly beast compared to a tiger.
- Bir ayı bir kaplanla karşılaştırıldığında bir dost canavardır.
The most dangerous beast is the beast within.
- En tehlikeli canavar içindeki canavardır.
The beast is alive, awake and hungry.
- Canavar canlı, uyanık ve aç.
If you go into the forest, watch out for the ogres who eat children!
- Eğer ormana giderseniz, çocukları yiyen canavarlara dikkat edin!