Nehrin yakınında kamp yapmak iyi bir fikir değildir.
- Camping so near the river isn't a good idea.
Tom ve Mary ikisi de kamp yapmaktan hoşlanıyor.
- Tom and Mary both like camping.
Bu, kamp kurmak için iyi bir yere benziyor.
- This looks like a good spot to set up camp.
Biz kalacak bir yer bulamazsak dışarıda kamp kurmak zorunda kalacağız.
- We'll have to camp out if we can't find a place to stay.
Tom sahilde kamp yapmayı sever.
- Tom likes camping on the beach.
Tom bir sonraki tatilini yürüyüş ve kamp yaparak geçirmek istediğini söyledi.
- Tom said he'd like to spend his next holiday hiking and camping.
Üniversite kampüsünün merkezinde kurucusunun heykeli duruyor.
- In the center of the university campus stands the statue of the founder.
Dün kampüste onunla buluştu.
- I met her on campus yesterday.
Kampus polisini aradı.
- She called the campus police.
Ne güzel bir yerleşke!
- What a beautiful campus!
It's a fifteen minute walk from here to the campus.
- It's fifteen minutes' walk from here to the campus.
It's fifteen minutes' walk from here to the campus.
- It's a fifteen minute walk from here to the campus.
... and succeed when they get to campus and across the country ...