cahi̇l

listen to the pronunciation of cahi̇l
Türkisch - Englisch

Definition von cahi̇l im Türkisch Englisch wörterbuch

cahil
{s} illiterate

Images are the books of the illiterate. - Görüntüler cahilin kitaplarıdır.

Sami was illiterate. He could neither read nor write. - Sami cahildi. Ne okuyabilir ne de yazabilirdi.

cahil
ignorant

The learned are apt to despise the ignorant. - Bilgili insanlar cahil insanları küçümseme eğilimindedir.

He was laughed at for being so ignorant. - Çok cahil olduğu için ona gülündü.

cahil
uneducated
cahil
low brow
cahil
uninformed
cahil
unenlightened
cahil
unlearned
cahil
rude

He's rude, arrogant and ignorant. - O kaba, kibirli ve cahil.

cahil
ignorant uneducated person
cahil
unread
cahil
Yahoo
cahil
illiterate, uneducated
cahil
nescient
cahil
unknowing
cahil
benighted
cahil
unlettered
cahil
ignorant; illiterate, uneducated; inexperienced, green; ignorant person, ignoramus
cahil
unilluminated
cahil
inexperienced, untaught
cahil
untutored
cahil
ignoramus
Cahil ile bal yeme yaşdaş ile taş taşı
(Atasözü) You do well to accompany somebody about your age
Cahil ile çıkma yola getirir başına bin türlü bela
(Atasözü) Lack of experience invites trouble
cahil bırakmak
keep someone in ignorance
cahil kalmak
remain ignorant
cahil kalmak
remain uneducated
cahil kimse
dunce
cahil kimse
ignoramus
cahil tip
peasant
cahil ve zevksiz
Philistine
cahil ve zevksiz adam
Philistine
cahil
redneck
kara cahil
twat
kara cahil
crassly ignorant
kara cahil
grossly ignorant
cahil
simple minded
cahil
untaught
çok cahil
ignorant
cahil
green
fonksiyonel cahil
(Ticaret) functionally illiterate
kara cahil
illiterate
kara cahil
benighted
kara cahil
utterly ignorant
kızıl cahil
as ignorant as they come
tüm cahil
completely ignorant
Türkisch - Türkisch
(Hukuk) Bilgisiz, bilmeyen
(Osmanlı Dönemi) Allah'ı unutmuş olan. Gafil. Dünya ve kâinatta Allah'ın bunca eserleri sergilenip dururken bunların sanatkârını ve yaratıcısını tanımamak cahilliğin en akılsızcasıdır
(Osmanlı Dönemi) Tecrübesiz. Bilgisiz. Genç. Toy
cahil
Öğrenim görmemiş, okumamış, bilgisiz
cahil
Belli bir konuda yeterli bilgisi olmayan: "Bu doktorun karşısında cahil, aptal oluyorum."- M. Ş. Esendal
cahil
Öğrenim görmemiş, okumamış, bilgisiz: "Bu maskara sosyete bana cahil diye bakar."- H. E. Adıvar
cahil
Belli bir konuda yeterli bilgisi olmayan
cahil
Deneysiz, genç, toy (delikanlı veya kız)
cahil
Deneysiz, genç, toy (delikanlı veya kız): "Esasta batıl itikatlara inanmış cahil bir kızcağızdı."- R. H. Karay
kara cahil
Çok cahil
Cahil
kafası boş
Cahiller
cühela
tüm cahil
Çok bilgisiz
cahi̇l
Favoriten