It is dangerous for children to play in the street.
- Caddede oynamak çocuklar için tehlikelidir.
I met him in the street.
- Onunla caddede karşılaştım.
My business address is 465 Fifth Avenue.
- İş adresim 465 Beşinci Caddedir.
I met her by accident on Third Avenue.
- Onunla Üçüncü Cadde'de tesadüfen karşılaştım.
Go straight up the street for about 100 meters, and you will get to the junction of three roads.
- Caddede yaklaşık 100 metre kadar düz gidin, ve üç yollu kavşağa varırsınız.
Jim looked right and left before he crossed the road.
- Jim caddeyi geçmeden önce sağa ve sola baktı.
I do not know where to drive in the street.
- Caddede nerede süreceğimi bilmiyorum.
Tom was the driver of the car that crashed into the supermarket on Park Street.
- Park Caddesinde süpermarkete çarpan arabanın sürücüsü Tom'du.
The post office is just off the main street.
- Postane ana caddeden uzak.
That is the main street of this city.
- Şurası, bu şehrin ana caddesidir.
I swept the driveway for you.
- Senin için evle cadde arasındaki yolu süpürdüm.