Birkaç kız kapının yanında duruyor.
- Several girls are standing beside the gate.
Anne bebeğinin yanında yatakta yatıyordu.
- The mother lay beside her baby on the bed.
Mary dolaptan ütü masasını çıkardı ve onu açtı, pencerenin yanına yerleştirdi.
- Mary pulled the ironing board out of the closet and unfolded it, setting it up beside the window.
Tom Mary'nin yanına oturdu.
- Tom sat down beside Mary.
Mary ve John'un dışında odada kimse yoktu.
- There was no one in the room besides Mary and John.
O mağaza mobilya dışında birçok şey satmaktadır.
- That store sells many things besides furniture.
Futbol dışında başka hiçbir hobim yoktur.
- I don't have any other hobbies besides football.
Tom'un dışında başka biri var mıydı?
- Was there anybody else besides Tom?