by means of which the eye is guided in aiming

listen to the pronunciation of by means of which the eye is guided in aiming
Englisch - Türkisch

Definition von by means of which the eye is guided in aiming im Englisch Türkisch wörterbuch

sight
{i} görünüş

Görünüşte şaşırmış gibi duruyordu. - She stood astonished at the sight.

Kanın görünüşüne asla dayanamadım. - I never could stand the sight of blood.

sight
(Kanun) ibrazında
sight
(Kanun) vadesiz
sight
bakış

İlk bakışta, o nazik ve kibar görünüyordu. - At first sight, he seemed kind and gentle.

Onun Shibuya bakışını yakaladım. - I caught sight of her at Shibuya.

sight
(Askeri) gözlem yapmak
sight
görüş

Adam ilk görüşte âşık oldu. - The man fell in love at first sight.

Ben ilk görüşte ona âşık oldum. - I fell in love with her on first sight.

sight
nişan almak
sight
düşünce

Kötü hava nedeniyle, şehir gezisi düşünceleri terk edildi. - Because of the bad weather, any thought of sight-seeing in the city was abandoned.

sight
göz erimi
sight
{f} (aranan birini/bir şeyi) görmek
sight
{i} çoğ. görülecek yerler, turistik yerler
sight
görülecek şey
sight
(fiil) görmek, gözlemlemek, gözlemek, bakmak, nişan almak, hedeflemek, ibraz etmek (çek vb.)
sight
{i} nişangâh
sight
{i} görüş, görme yetisi
sight
{f} bakmak
sight
{i} hal

Dün, halam görüşünü yeniden kazandı. - Yesterday, my aunt regained her sight.

Bizim halkların ilk bakışta görülebilenden daha çok ortak yönleri var. - Our peoples have more in common than can be seen at first sight.

Englisch - Englisch
sight
by means of which the eye is guided in aiming

    Silbentrennung

    by means of which the eye I·s gui·ded in aiming

    Türkische aussprache

    bay minz ıv hwîç dhi ay îz gaydıd în eymîng

    Aussprache

    /ˈbī ˈmēnz əv ˈhwəʧ ᴛʜē ˈī əz ˈgīdəd ən ˈāməɴɢ/ /ˈbaɪ ˈmiːnz əv ˈhwɪʧ ðiː ˈaɪ ɪz ˈɡaɪdəd ɪn ˈeɪmɪŋ/
Favoriten