buzdolabı

listen to the pronunciation of buzdolabı
Türkisch - Englisch
refrigerator

Is there anything to drink in the refrigerator? - Buzdolabında içilebilecek herhangi bir şey var mı?

Our refrigerator isn't working. - Bizim buzdolabı çalışmıyor.

freezer

Tom opened the freezer and got some ice for his drink. - Tom buzdolabını açtı ve içkisi için biraz buz aldı.

There's chocolate ice cream in the freezer. - Buzdolabında çikolatalı dondurma var.

fridge

Put the eggs in the fridge. - Yumurtaları buzdolabına koy.

There is no meat left in the fridge. - Buzdolabında et kalmadı.

refrigerator, fridge, ice-box; a cold fish
refrigerator, icebox
reefer
frige
electric refrigerator
icebox

There are two pounds of butter in the icebox. - Buzdolabında iki liralık tereyağ var.

refridgerator
fridge freezer
buzdolabı magnetleri gösterir misiniz
Would you show me some fridge magnets
buzdolabı çalışmıyor
The refrigerator doesn't work
BUZDOLABI
(Askeri) reefer
elektrikli buzdolabı
(Elektrik, Elektronik,Teknik) electric refrigerator
mini buzdolabı
mini fridge
sanayi tipi buzdolabı
commercial refrigerator
Englisch - Englisch
fridge,refrigerator
Türkisch - Türkisch
Yiyecek ve içecek gibi şeyleri soğuk olarak saklamaya yarayan, motorla çalışan dolap, soğutucu, frijider: "Turgut buzdolabından biraları çıkardı."- H. E. Adıvar
Yiyecek ve içecek gibi şeyleri soğuk olarak saklamaya yarayan, motorla çalışan dolap
soğutucu