Our refrigerator isn't working.
- Bizim buzdolabı çalışmıyor.
Put the meat in the refrigerator, or it will rot.
- Eti buzdolabına koyun, aksi taktirde kokuşur.
Tom opened the freezer and got some ice for his drink.
- Tom buzdolabını açtı ve içkisi için biraz buz aldı.
I hid it in my freezer.
- Onu buzdolabımın altında sakladım.
Take an egg from the fridge.
- Buzdolabından bir yumurta al.
There is cranberry juice in the fridge.
- Buzdolabında kızılcık suyu var.
There are two pounds of butter in the icebox.
- Buzdolabında iki liralık tereyağ var.