Boğayı boynuzlarıyla satın almalısın.
- You must take the bull by the horns.
Tom boynuz çerçeveli gözlük takar.
- Tom wears horn-rimmed glasses.
Bir korna sesi duydum.
- I heard a horn honking.
Tom kornaya basmaya devam etti.
- Tom continued to honk the horn.
Tom, Fransa'da bir Çin lokantasında İngiliz borusu ile İspanyol halk melodisi çaldı.
- Tom played a Spanish folk tune on his English horn at a Chinese restaurant in France.