I like your dress so much I wish there was an 'I like' button I could press.
- Elbiseni o kadar çok seviyorum ki keşke basabileceğim bir 'Seviyorum' butonu olsa.
Tom must have pushed the wrong button.
- Tom yanlış butona basmış olmalı.
You have only to push the button to get a ticket.
- Bir bilet almak için sadece butona basmalısın.
You have only to push the button.
- Siz sadece butona basmalısınız.