Tom, başarılı yakışıklı bir işadamıydı.
- Tom was a successful handsome businessman.
Tom bir sürü para kazanmış zeki bir işadamıydı.
- Tom was an astute businessman who made a lot of money.
Başarılı bir iş adamı olmanın hayalini kurardım.
- I used to dream about being a successful businessman.
İyi bir iş adamı nasıl para kazanacağını bilir.
- A good businessman knows how to make money.
Tom, başarılı yakışıklı bir işadamıydı.
- Tom was a successful handsome businessman.
Hans Alman bir işadamıdır.
- Hans is a German businessman.
İş adamları sık sık bu restorana gider.
- Businessmen often go to this restaurant.
Bu şirket hem turistlerden hem de iş adamlarından müşteri çekiyor.
- This establishment attracts a clientele of both tourists and businessmen.
Ben işadamlarına güvenmiyorum.
- I don't trust businessmen.
İşadamları bankalara borçlu oldukları parayı geri ödeyemedi.
- Businessmen could not pay back money they owed the banks.