bursu

listen to the pronunciation of bursu
Türkisch - Englisch
Scholarship
burs
(Hukuk) scholarship

He applied for the scholarship. - O, burs için başvurdu.

If I were you, I would apply for the scholarship. - Yerinde olsam, burs için müracaat ederim.

burs
a grant or payment made to support a student's education
burs
grant

The college granted him a scholarship. - Üniversite ona bir burs verdi.

burs
a sum of money or other aid granted to a student, because of merit or need to pursue his/her studies
üniversite bursu
fellowship
burs
bursary
fulbright bursu
fulbright scholar
burs
bursar

Many poor students are given bursaries. - Birçok yoksul öğrenciye burs verilir.

burs
maintenance grant
burs
exhibition
burs
a scholarship, study grant
burs
studentship
burs
scholarship, grant, bursary
burs
{i} fellowship
Türkisch - Türkisch

Definition von bursu im Türkisch Türkisch wörterbuch

BURS
(Hukuk) Öğrenmelik; genellikle bir konunun öğrencilerine belli bir süre ile verilen aylık
BURS
(Osmanlı Dönemi) Fr. Devlet veya bazı müessese yahut şahıslarca tahsil veya ilmî tetkik için gerekli masraflara kullanmak üzere verilen para
burs
Bu amaçla vakfedilmiş paranın veya malın geliri
burs
Bir öğrencinin öğrenimini yapması veya bir kimsenin bilgi ve görgüsünü artırması için belli bir süre devlet veya özel kuruluşlarca ödenen aylık para: "Öğrenimini tamamlaması için devlet bursuyla Almanya'ya gönderiliyor."- N. Cumalı
burs
Bir öğrencinin öğrenimini yapması veya bir kimsenin bilgi ve görgüsünü artırması için belli bir süre devlet veya özel kuruluşlarca, ödenen aylık para
bursu
Favoriten