Şükran Günü'nden bir önceki gün süpermarketler patlamaya hazır.
- The day before Thanksgiving, the supermarkets are full to bursting.
Şükran Günü'nden bir önceki gün süpermarketler patlamaya hazır.
- The day before Thanksgiving, the supermarkets are full to bursting.
Gama ışını patlamalarının olası nedenleri hakkında birkaç güncel teori vardır.
- There are several current theories about the possible causes of gamma-ray bursts.
Bizim su boruları patlamış.
- Our water pipes burst.
Onların hepsi gülmekten patladılar.
- They all burst out laughing.
Su şebekesi deprem nedeniyle patladı.
- The water mains burst due to the earthquake.
Öyle güzel bir fıkraydı ki, herkes birden kahkahayı bastı.
- It was such a nice joke that everybody burst out laughing.
Tom birden kahkahayı patlattı.
- Tom suddenly burst out laughing.
The kid is bursting to go to the toilet.
I printed the report on formfeed paper then burst the sheets.
Like hungry dogs who have sniffed their meat, the mob bursts in, trampling down the women who sought to bar the entrance with their bodies.
I blew the balloon up too much, and it burst.
The bursts of the bombs could be heard miles away.
I burst the balloon when I blew it up too much.